Mehmet Salih Tatlıcı miras davasında hazin bir hikâye

Diyarbakırlı iş insanı Mehmet Salih Tatlıcı’nın vefatından sonra başlayan tartışmalar neticesinde ortaya çıkan hayat hikâyesinde her geçen gün ilginç gerçekler gün yüzüne çıkmaya başladı.

Mehmet Salih Tatlıcı miras davasında hazin bir hikâye
23 Ekim 2023 - 17:58

İş insanı Mehmet Salih Tatlıcı’nın babasından kalan miras ile Karaköy’de açtığı tatlıcı dükkânında kasiyer olarak çalışan Rum kızı Marika ile başlayan yasak aşkı kendisi için bir heyecan yaratırken; nikâhlı eşi teyze kızı Hacı Bedriye Tatlıcı ve çocukları için hazin bir hikâyeye dönüştü.

 

Mehmet Salih Tatlıcı’nın evli olduğu dönemde 25 yıl yasak aşk yaşadığı, ikinci eş Nurten Tatlıcı ve yasak ilişki döneminde dünyaya gelen oğlu Uğur Tatlıcı’nın kurdukları vakfın, internet sitesinde yer alan ve merhum iş insanı ve ilk eşi teyze kızı merhume Hacı Bedriye Tatlıcı’nın 30 yıldan fazla süren evliliklerini adeta “Ensest bir ilişki” algısı içerecek şekilde anlatan ifadeler Türk örf ve törelerine aykırı, hatıraya saygısızlık olarak yorumlandı.

detail-photo-fancybox-1

 

Kasiyerle yasak aşk

Mehmet Salih Tatlıcı’nın evlilik isteğine iki yıl hayır diyen teyzesinin kızı Bedriye, daha sonra bu isteği kabul ederek Mehmet Salih Tatlıcı ile evlendi. Evlilik yaşamı süresince kendi halinde geleneklerine bağlı, muhafazakâr bir yaşam süren Hacı Bedriye Tatlıcı ve Mehmet Salih Tatlıcı’nın 9 çocuğu oldu. Dönemin şartları ve sağlık imkânları nedeniyle doğan çocuklardan 6’sı yaşamını yitirdi. Kendini üç evladını gelenekleri ve dönemin eğitim imkânlarıyla yetiştirmeye adayan Hacı Bedriye Tatlıcı’nın hazin öyküsü ise eşinin yanında çalışan kasiyerle başladığı yasak ilişki ile cehenneme döndü.

 

Marika’nın ailesi Türk vatandaşlığından çıktı

Burgaz Ada’da balıkçılık yaparak geçimini sağlayan Evyeniyos ve Katina çiftinin 16 yaşındaki kızı Marika ile o tarihlerde 35 yaşında olan iş insanı Mehmet Salih Tatlıcı’nın yasak aşkı 1966 yılında başladı. Evyeniyos ve Katina çifti Kıbrıs olaylarının yaşandığı süreçte diğer kızları Efimiya’yı da yanlarına alarak Yunanistan’a yerleştiler ve kendi istekleri ile Türk vatandaşlığından çıktılar. Mehmet Salih Tatlıcı ile henüz reşit değilken aynı evde yasak aşkını yaşamaya devam eden Marika ise Türkiye’de kaldı. İkilinin bu yasak aşklarından olan Uğur Tatlıcı 1977 yılında Yunanistan’da dünyaya geldi. Uğur 15 yaşına geldiğinde Mehmet Salih Tatlıcı eşi Bedriye’den boşanarak Nurten adını alan Marika ile evlendi.

detail-photo-fancybox-2

Tüm miras yasak aşk yaşadığı sevgiliye ve oğluna

Mehmet Salih Tatlıcı yasak aşkının başladığı 1966 yılından, Nurten ismini alan Marika ile evlendiği 1992 yılına kadar geçen sürede birçok malvarlığını kasiyer sevgilisi Nurten Tatlıcı üstüne kaydettirdi. 1992 yılında boşandığı eşine nafaka dahi ödemeyen Mehmet Salih Tatlıcı vefat ettiğinde bıraktığı vasiyet ile de neredeyse tüm mirasını yasak aşkı Nurten Tatlıcı ve oğlu Uğur Tatlıcı’ya bırakarak ilk eşi Hacı Bedriye Tatlıcı ve 3 çocuğunu mirasın büyük bir kısmından mahrum bıraktı. İş insanının ölümünden sonra başlayan miras davaları ise 14 yıldır devam ediyor.

 

Mehmet Salih Tatlıcı vakfı üzerinden hakaret

Kendilerine kalan 4 milyar doları bulan miras ile yalılarda yaşamaya başlayan Nurten ve Uğur Tatlıcı miras davalarının sürdürdüğü süreçte Mehmet Salih Tatlıcı adına kurdukları vakfın web sitesinde, Mehmet Salih Tatlıcı’nın hayatının da anlatıldığı bölümde yer alan bazı ifadeler, Mehmet Salih Tatlıcı ve ilk eşi Hacı Bedriye Gönüldaş’ın kemiklerini sızlatacak derecede hatırasına saygısızlık olarak yorumlandı.

detail-photo-fancybox-3

Türk örf ve töresine aykırı o ifadeler

Mehmet Salih Tatlıcı’nın yaşamının anlatıldığı ve “Doğumu, çocukluğu ve Ailesi” başlıklı bölümde yer alan kemik sızlatan ifadeler şöyle; “Doğu’nun çetin ve ağır şartlarında çocuklar erken büyüyordu ve Salih de 15’ine geldiğinde çocukluğuna çoktan veda etmişti. Töreler gereği ve annesinin isteğiyle henüz 15 yaşındayken “abla” diye hitap ettiği teyze kızı Bedriye Hanım ile evlendirildi. Bedriye Hanım ile Salih Bey’in yıllar içerisinde 9 çocuğu oldu, ancak yapılan bu akraba evliliği sebebiyle 9 çocuktan 6’sı hayata tutunamadı.Bedriye hanımdan; Ali, Ahmet ve Mehmet isimli üç erkek çocuğu hayatta kaldı.”


Çocukları anne ve babasının hatırasına sahip çıktı

Merhum Salih Tatlıcı’nın ilk eşi Bedriye Tatlıcı’dan olan en küçük oğlu Mehmet Tatlıcı atalarının hatırasına sahip çıkarak konuyu yargıya taşıdı. Mehmet Tatlıcı dilekçesinde “Asılsız ve mesnetsiz bir şekilde uydurulan bir hikâye üzerinden hayatta olmayan Anne ve Babası hakkında gerçek dışı ithamlarla hatıralarına dair onur, şeref ve haysiyetleri zarar görecek şekilde yayın yapıldığı” belirtildi.

 

Anlatılanlar baştan sona yalan”

Savcılığa verdiği dilekçesinde merhume annesi ile merhum babasının 1956 yılında severek evlendiğini belirten Mehmet Tatlıcı, sitede yayınlanan metinde yer alan ifadelerin gerçeği yansıtmadığını belirtti. Mehmet Tatlıcı şikâyet dilekçesinde durumu “Belirtmek isterim ki şikâyete konu yazı içeriğinin aksine, merhume annem ve merhum babam birbirlerini severek evlenmiştir. Evlilikleri 35 yıl sürmüş ve bu evliliklerinden de birçok çocukları olmuştur. Yazı içeriğinde belirtilenin aksine annem Bedriye Hanım’ın ailesi ilk başta bu evliliğe karşı çıkmış ancak babamın ısrarları üzerine iki yıllık isteme süreci sonunda evlilik gerçekleşmiştir.” sözleriyle anlattı.

detail-photo-fancybox-5

Anne ve babamıza ‘Ensest İlişki’ yakıştırması

Yapılanın alenen ölünün hatıratına, Türk örf ve törelerine hakaret olduğunun belirtildiği dilekçede, “Yazı içeriğinde tırnak arası tabir edilecek türden "Töreler gereği" ifadesi üzerinden müvekkilin merhume annesi ve babasının zorla evlendirildikleri ima edilerek bu durum rıza dışı bir evlilik gibi yansıtılmakta, daha ileri gidilerek "abla diye hitap ettiği" ifadesi üzerinden de bu evlilik ilişkisi “Ensest bir ilişki” durumuna sokulmaya çalışılmaktadır” ifadeleri yer aldı.

detail-photo-fancybox-6

Ölüm sebepleri akraba evliliği değil!

Yayın içeriğinde yer alan "Bedriye Hanım ile Salih Bey’in yıllar içerisinde 9 çocuğu oldu, ancak yapılan bu akraba evliliği sebebiyle 9 çocuktan 6’sı hayata tutunamadı. Bedriye hanımdan Ali, Ahmet ve Mehmet isimli üç erkek çocuğu hayatta kaldı" cümlesine de değinen Mehmet Tatlıcı bu ifadelerin de gerçeği yansıtmadığını belirtti.

Anne ve babasının hayatta olan 3 çocuğu dışında 6 çocuğunun daha dünyaya geldiğini ancak dönemin tıbbi imkânsızlıkları ve hastalıklar nedeniyle yaşamlarını yitirdiklerini belirten Tatlıcı “1950 -1960’lı yıllarda Güneydoğu bölgesinde yaşanan tıbbi imkânsızlık ve hastalıklar neticesinde yaşamını kaybeden kardeşlerim, sanki akraba evliliği dolayısıyla ölmüş gibi anlatılıyor. Bugün hayatta olmayan herkesin hatırasına saygısızlık yapılıyor. Nitekim ölen kardeşlerimin hiçbiri akraba evliliği nedeni ile ölmedi.” dedi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum