Nur Ala (Aliş) Ehmaloğlu, "Babamı da beni de yok sayıyor. Hakkımı aramaya devam edeceğim" dedi

Sarsılmaz Silah, Türkiye’nin en önemli sanayi şirketlerinden biri… Kuruluş tarihi 1880 yılına kadar uzanan şirketi işe çakmaklı tüfek üretim ve onarımıyla başladı. Sarsılmaz Aliş, şirketin Türkiye’den dünyaya açılmanın temellerini atan isim oldu.  Bugün Sarsılmaz’ın 300’den fazla ürünü var ve 80’den fazla ülkeye ihracat yapıyor. Şirketin web sitesinde Türkiye’de tabanca, askeri silah ve spor silahları üretebilen tek özel kuruluş olarak nitelendiriliyor. Sarsılmaz’ın ürünleri başta Türkiye olmak üzere birçok ülkede sivillerin yanı sıra emniyet teşkilatları ve ordular tarafından kullanılıyor.

Ancak alanında sayılı şirketlerden olan şirkette 10 yıldır Sarsılmaz Aliş’in çocukları Latif Aral Aliş ile Nur Ala (Aliş) Ehmaloğlu arasındaki anlaşmazlık bitmek bilmiyor. Ehmaloğlu, ağabeyi Latif Aral Aliş’in babasının ölümünden sonra kendisinden ve annesinden imza alarak yönetime el koyduğu iddiasıyla hukuki yollara başvurdu. Son olarak da babası Sarsılmaz Aliş’ten diğer hissedarlara geçen hisselerin bir kısmı için mahkemeden tedbir kararı aldırdı. Ehmaloğlu, uzun süredir ortaklık haklarının göz ardı edildiğini, kâr paylarının ödenmediğini de iddia etti.

Latif Aral Aliş’e yakın kaynaklar ise Nur Ala (Aliş) Ehmaloğlu’nun bugüne kadar açtığı davaları kaybettiğini ifade ediyor.  

“BABAMI DA BENİ DE YOK SAYMASINA TAHAMMÜL EDEMEDİM”

Nur Ala (Aliş) Ehmaloğlu’nu aradık ve iddialarını, hukuki süreçle ilgili gelişmeleri sorduk. Şirketi babası Sarsılmaz Aliş’in kurduğunu ve emeklerinin ziyan olmasına göz yumamayacağını söyleyen Ehmaloğlu, şöyle konuştu:

“Bizim evde her saniye babam anılır. İyinin ötesinde bir insandı. Babam vefat ettiğinde çok üzüldüm, onu kaybetmeye hazır değildim. İşlerle ilgilenemedim, ağabeyime hisselerimi kullan, şirketi büyüt dedim. Beni yok sayacağı aklıma bile gelmedi. Ama son yıllardaki beyanlarında babamı anmadan her şeyi kendi yapmış gibi davranmasından rahatsız oldum. Babam gibi beni de yok sayıyor. Sanki ben duman oldum, gittim… Oysa o motosikletle dünyayı dolaşırken ben babamla çalışıyordum. Londra’da okurken Amerika’ya av tüfeği sattım ben. Şirketin hissedarıyım, kâr payı alamıyorum. Bu bencilliğe daha fazla tahammül edemeyeceğim, senin olmayan hisselerin üstüne oturma dedim. Sarsılmaz bir aile şirketi ve bencillik olamaz” diye konuştu.

“KAR PAYINI ÖDEMİYOR, İCRAYA VERDİM”

Aile şirketini mahkemelere taşımaktan mutlu olmadığını da kaydeden Ehmaloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 
“Aslında her şey annemin vefatıyla başladı. Ailesini yok sayınca ben de harekete geçtim. Babamdan diğer hissedara geçmiş hisselerin bir kısmı yönünden başvurumuz üzerine mahkeme tarafından tedbir kararı verildi. Kâr payı kararı alıyor, vermiyor. Onu da icraya verdim. Benim mücadelem kardeşlerini yok sayanlara da örnek olsun. ‘Ben abiyim, evin erkeğiyim’ diyerek hak yemesinler.”